top of page
konuralp150915.png

Dionysos'un Doğumu; her son yeni bir başlangıç

Güncelleme tarihi: 16 Oca

Yazan: Zerrin Avan


Dionysos’un doğumu, hem trajedi hem de mucizevi yeniden doğuş temalarını barındıran bir efsanedir ve onun, yaşamı temsil eden tanrı olarak görülmesinin temel nedenlerinden biridir. Dionysos, doğum efsanesinde hem insani kırılganlığı hem de tanrısal gücü temsil eder. Bu yönüyle, yaşam-ölüm-yeniden doğuş döngüsünü simgeleyen bir figür olarak doğanın döngüselliğini ve insanların bu döngüye katılımını sembolize eder. Dionysos’un bu özellikleri, yalnızca bireysel bir tanrısal varlık olarak değil, aynı zamanda toplumsal ritüeller, sanat ve tiyatro yoluyla kolektif yaşamın da bir parçası olmasını sağlamıştır. Dolayısıyla, "Dionysos'un Doğumu" efsanesi üzerinden Dionysos’un kültürel ve dini işlevinin daha iyi anlaşılması hedeflenmektedir.


Velazquez - 1629, The Triumph of Bacchus (Los Borrachos, The Topers)
Bacchus and Diana - BALEN, Hendrick van - Rijksmuseum, Amsterdam

Resimde Bacchus, neşe, şarap ve coşku tanrısı olarak merkezde yer alır ve çevresi satirler, oyun oynayan çocuklar ve şenlik havasını yansıtan figürlerle doludur. Bacchus’un etrafındaki figürlerin rahat ve coşkulu halleri, Dionysos/Bacchus şenliklerini (Bacchanalia) anımsatan bir atmosfer yaratır. Bu sahne, şarap ve keyif teması ile doğanın bereketini ve canlılığını temsil eder. Diğer tarafta, avcılığın ve doğanın tanrıçası Diana (Yunan mitolojisinde Artemis) yer alır. Diana, periler, av köpekleri ve ok, yay gibi avlanma araçlarıyla birlikte tasvir edilmiştir. Diana’nın bu betimlenişi, onun doğa ile olan güçlü bağlantısını ve vahşi yaşamın koruyucusu olarak rolünü simgeler. Eserde dikkat çeken önemli bir nokta, Bacchus’un temsil ettiği şenlik ve keyif ortamı ile Diana’nın temsil ettiği avcılık ve doğanın düzeni arasındaki tezatlıktır. Bacchus’un gevşek, serbest hali; Diana’nın daha disiplinli ve kontrollü duruşu ile karşıt bir denge oluşturur. Bu zıtlık, aynı zamanda doğanın kaotik neşesi ile düzeni arasındaki ilişkiye de gönderme yapar. Barok döneme özgü dramatik ışık-gölge kullanımı, sahnenin derinliğini artırırken figürlerin duygusal ifadelerini ön plana çıkarır. Van Balen, mitolojik unsurların detaylı betimlemesi ve hareketli kompozisyonuyla esere dinamik bir atmosfer kazandırmıştır.


 

Prusias ad Hypium ve Dionysos kültü

Prusias ad Hypium, antik dönemde Dionysos kültünün önemli merkezlerinden biri olarak öne çıkmıştır. Konuralp bölgesinde düzenlenen Dionysos’a adanmış şenlikler, tiyatro oyunları ve ritüeller, bölgenin kültürel yaşamında bu tanrının merkezi bir rol oynadığını göstermektedir. Bu bağlantı, Konuralp’in hem dini ritüeller hem de sanatsal etkinlikler açısından antik Yunan ve Roma dünyasıyla güçlü bir bağa sahip olduğunu ortaya koyar.


İki kez doğan Dionysos’un trajediyle başlayan hikayesi, nasıl oluyor da yaşamın ve yeniden doğuşun simgesi haline geliyor?

Dionysos’un iki kez doğma efsanesi, ölüm ve yeniden doğuş temalarını içeren sembolik bir anlatıdır. Semele’nin trajik ölümüyle başlayan süreçte, Dionysos’un Zeus tarafından kurtarılıp yeniden dünyaya getirilmesi, onun doğanın döngüselliğini, yaşamın sürekliliğini ve yeniden doğuşu temsil eden bir tanrı olarak görülmesine yol açmıştır. Bu mit, bireysel ve toplumsal düzeyde dönüşüm ve yenilenme kavramlarının mitolojik bir ifadesi olarak yorumlanır.


Dionysos’un Doğumu ve Yeniden Doğuşu Efsanesi

Zeus & Semele’nin oğlu Dionysos

Yunan mitolojisinde Dionysos, Zeus ile Thebai Kralı Kadmos ile Harmonia’nın kızı ölümlü bir prenses olan Semele’nin oğludur. Efsaneye göre Zeus, Semele’ye aşık olmuş ve onunla gizlice buluşmaya başlamıştır. Ancak Zeus’un eşi Hera, bu ilişkiyi öğrenince kıskançlıkla dolup taşar ve Semele’yi kandırmak için yaşlı bir kadın kılığına girer.


Hera, Semele'nin yaşlı dadısı Beroe'nin yüzünü ve biçimini aldı ve böylece genç prensesin dairesine hiç şüphelenmeden girdi.(1)

“Yaşlı Beroe’nin harap halini takınıyor,

Kırışık yüzü ve beyaz saçları;

Titreyen yürüyüşüyle ​​sendeleyerek ilerlerken,

Ve dadı tonuyla gevezelik etmeyi öğreniyor.”

Ovid (Addison’ın çevirisi).


Hera, Semele’ye, Zeus’un gerçek kimliğini sorgulaması gerektiğini söyler ve ona, Zeus’un tanrısal formunu görmesini isterse bunun bir kanıt olacağını ima eder.


Dionysos, iki kez doğan tanrı

Semele, Hera’nın etkisi altında Zeus’tan, kendisini tanrısal ihtişamıyla göstermesini ister. Zeus, bu isteği yerine getirir, ancak tanrısal formunun aşırı parlaklığı ve gücü nedeniyle Semele yanarak ölür. Semele’nin karnında henüz doğmamış olan Dionysos’u kurtarmak isteyen Zeus, çocuğu alır ve kendi uyluğuna diker. Bir süre sonra Dionysos Zeus’un uyluğundan doğar. Bu nedenle Dionysos, iki kez doğan tanrı olarak bilinir.


Bebek Bacchus (Dionysos) ilk olarak, Thebes Kralı Athamas'ın ikinci karısı olan teyzesi Ino'nun bakımına emanet edildi ve o da onu kendi çocuğuymuş gibi şefkatle emzirdi. Ancak tüm sevgisi onu (Hera) Juno'nun ısrarlı nefretinin etkilerinden korumaya yetmedi: bu yüzden (Zeus) Jüpiter, değerli oğluna bir zarar gelmesinden korkarak, (Hermes) Merkür'e onu Nysiades'in uzak evine götürmesini emretti; Nysiades onu en sadık şekilde koruyan perilerdi. (2)

Ancak bu olaylar Dionysos’un trajedisini sona erdirmez. Hera, Dionysos’tan nefret etmeye devam eder ve onun öldürülmesi için farklı planlar yapar. Buna rağmen Dionysos her seferinde kurtulur ve sonunda Olimpos’a kabul edilerek ölümsüz tanrılar arasındaki yerini alır.


Daha genç bir çocukken, Bacchus şarap ve eğlence tanrısı olarak atandı ve yarı insan yarı keçi olan bir satir olan Silenus'un rehberliğine emanet edildi. Silenus onu eğitti ve tüm seyahatlerinde ona eşlik etti; çünkü takipçileri tarafından taşınarak veya vahşi hayvanların çektiği arabasında gezerek tüm dünyayı dolaşmaktan zevk alıyordu; hocası ise bir eşeğe binmiş ve iki yanında bir hizmetçi tarafından destekleniyordu. (3)

BACCHUS. (Vatican, Rome.)
BACCHUS. (Vatican, Rome.)

Görsel: H. A. Guerber, Myths of Greece and Rome



Semele, ölümlü olmasına rağmen Dionysos’un Olimpos’a kabul edilmesiyle birlikte, Zeus tarafından yeraltı dünyasından çıkarılır ve ölümsüzlüğe yükseltilerek tanrıların arasına katılır. Thyone adıyla anılan Semele, Dionysos’a adanan şenliklerde onurlandırılmıştır.


Bacchus'ün maiyeti gerçekten çok kalabalıktı ve hepsi sarmaşık yapraklarıyla taçlandırılmış, şarap içen, su ve güneş ışığından kendi kullanımları için bir içki olan, üzüm yiyen, dans eden ve şarkı söyleyen ve onu yüksek sesle seçilmiş liderleri ilan eden erkekler ve kadınlardan, perilerden, faunlardan ve satirlerden oluşuyordu. Kadın takipçileri arasında en asi olanlar, eğlenceden hoşlanan ve onunla birlikte ülkeden ülkeye dolaşırken sürekli bir sarhoşluk halinde olan Bacchantes'lerdi. Orada insanlara asma yetiştirmeyi ve şarap yapma sanatını öğretiyordu. Bu şekilde, söylendiğine göre, Yunanistan ve Küçük Asya'yı dolaştı ve hatta Hindistan ve Etiyopya'ya kadar gitti. (4)

Bu efsane, Dionysos’un yaşam ve ölüm döngüsünü temsil eden bir tanrı olmasını sağlamıştır. Semele’nin ölümüyle yaşanan trajedi, Dionysos’un yeniden doğumu ile bir dönüşüme uğrar ve böylece yaşamın sürekliliği, doğanın döngüsü ve yeniden doğuş gibi kavramlar Dionysos’un temel temaları haline gelir.


Efsane

Bu efsane, yaşamın sürekli değişim içinde olduğunu ve her sonun yeni bir başlangıç getirdiğini sembolize eder. Dionysos’un doğumu, doğanın ilkbaharda yeniden canlanmasını, bitkilerin ölümünün ardından tekrar yeşermesini temsil eder. Ayrıca, Dionysos’un şenlikler ve ritüellerle anılması, insanların bu yaşam döngüsüne katılarak doğayla uyum içinde olmalarını sağlar.




 

Kaynak:

1 - H. A. Guerber, Myths of Greece and Rome, s.172

2 - H. A. Guerber, Myths of Greece and Rome, s.175

3 - H. A. Guerber, Myths of Greece and Rome, s.175

4 - H. A. Guerber, Myths of Greece and Rome, s.177





Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • Pinterest
bottom of page