top of page
konuralp150915.png

Konuralp; Tarihsel Gelişim

Güncelleme tarihi: 25 Oca

Yazan: Zerrin Avan, Sanat Tarihçisi


Konuralp
Konuralp

Bu yazıda Konuralp’in, zengin tarihi ve kültürel geçmişiyle, antik çağlardan günümüze kadar önemli bir yerleşim merkezi olmasını ele alacağım. Düzce ili bölgesi coğrafi konumu, doğal kaynakları ve kültürel zenginliği sayesinde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve günümüzde de bu tarihsel mirası korumaya devam etmektedir.


Günümüzde Konuralp, Düzce’nin bir mahallesi statüsünde, antik Yunan ve Roma'nın mirasını (Prusias ad Hypium) arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmalarıyla yaşatmaktadır.


1300'lü yıllardan itibaren hem Osmanlı hem de Cumhuriyet Dönemi’nde Konuralp, Türkiye’nin kültürel ve tarihsel değerlerini koruma çabalarının önemli bir parçası olmuştur.


15.yüzyılda tarım ve yerel üretimle desteklenmiş, göç politikası uygulanmış, Cumhuriyet’in modernleşme hamleleri kapsamında da, kültürel mirasın korunmasının yanı sıra bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasında önemli adımlar atılmıştır.


1800lü yıllarda özellikle yabancı araştırmacı ve gezginler tarafından tarihi eserlerin farkedilmesi, korunması ve antik kalıntıların bilimsel araştırmalara konu edilmesi için çalışmalar başlatılmış, bölge hem akademik hem de turistik açıdan daha fazla ilgi görmüştür. 2019 yılında coğrafi işaret tescili alınan ürünü Konuralp Pirinci, 2021 yılında Yufkalı Konuralp Pilavı ile öne çıkan Konuralp, aynı zamanda Türkiye’nin arkeolojik açıdan zengin bölgelerinden biri olarak Düzce Belediyesi ve Düzce Üniversitesi öncülüğünde tanınmaya başlamıştır.


Konuralp Antik Kent - 2015 Fotoğraf: Zerrin Avan
Konuralp Antik Kent - 2015 - Fotoğraf: Zerrin Avan

Osmanlı sanatı ve kültürel miraslarına sahip Konuralp, MÖ. yaklaşık 3.yüzyıldan günümüze kadar uzanan Antik Yunan ve Roma sanatının öyküsü ile sanat tarihine de ışık tutmaktadır. Sahip olduğu antik dönem mimarisi, heykel, kabartma vb. eserler ile birlikte Konuralp'in doğası ve tarımsal faaliyetleri tarihsel, kültürel ve sanatsal bir ortam yaratmaktadır. Antik dönem Yunan ve Roma mitolojisinin önemi açıkça eserlerde görülmektedir.


 

Konuralp'in Tarihi

MÖ. 8. Yüzyıl – 2025

İlk Yerleşimden Günümüze Konuralp

Coğrafi bir bütünlük olarak Konuralp’in tarihi, MÖ. 8. yüzyıla kadar uzansa da yörenin tarihi çeşitli milletlerin ihtilafı ile doludur. Bilinen ilk verilere göre, Dor kökenli halklar tarafından iskan edilerek Kieros adıyla varlık sürdüren Konuralp, Bithynia Krallığı ve Roma İmparatorluğu döneminde “Prusias ad Hypium” adıyla geçer ve Karadeniz’in önemli bir yerleşim merkezi haline gelir. Bizans döneminde, bölge stratejik bir savunma ve ticaret noktası olarak önemini korumuştur. Verilere göre gelişme gösterdiği dönem, MS. 70 civarında diğer kavimleri sindiren Roma'nın hakimiyetindeki dönemdir.


Osmanlı döneminde, bir Osmanlı sancağı olarak önem kazanır. Konuralp Bey, bölgenin Osmanlı topraklarına katılmasında komutan olarak etkili bir rol oynamıştır. Bölge, Osmanlı yönetimine geçtikten sonra, bir sancak merkezi olarak örgütlenmiş ve yerel yapılar yeniden düzenlenmiştir. Üskübü olarak kayıtlara geçen Konuralp'te, modernleşmeyle birlikte, tarihi eserlerin korunması ve turizme kazandırılması için çalışmalar hız kazanmıştır. Cumhuriyet döneminde, 20. yüzyılın ortalarında, Üskübü adı yerini yeniden Konuralp adına bırakmıştır. Günümüzde Konuralp Tiyatrosu’nda yapılan arkeolojik kazılar, bölgenin antik dönemlere ait zengin mirasını gözler önüne sermektedir.


Bu tarihsel süreç, bölgenin çok katmanlı kültürel geçmişini yansıtır.


 

MÖ. 8. Yüzyıl – MÖ. 5. Yüzyıl

İlk Yerleşim ve Dor Kökenli Halklar

Bu dönem, Karadeniz, Ege ve Akdeniz dünyasının siyasi, kültürel ve ekonomik değişimlerinin şekillendiği önemli bir süreçtir. Bölgede Thabai halkları ve Megaralılar, dönemin anahtar aktörlerindendir. Thabaililerin yerleşimleri, Anadolu ile Avrupa arasındaki geçiş noktalarını kontrol ederken, Megaralılar kolonizasyon faaliyetleriyle Yunan dünyasının genişlemesine öncülük etmiştir.

Megaralılar

Megaralılar, Yunan anakarasındaki Megara şehrinde yaşayan halktır. Bu şehir, Dor kökenli bir Yunan polisidir. Megaralılar, deniz ticaretine dayanan bir ekonomi geliştirerek kolonizasyon faaliyetlerine girişerek MÖ 8. ve 7. yüzyıllarda Karadeniz kıyıları ile birlikte, Byzantion (bugünkü İstanbul) ve Kalkhedon (bugünkü Kadıköy) gibi önemli koloni merkezleri kurmuşlardır.

  • Byzantiumlu Stephanus’a göre, bu bölgenin adı; Mariandynia'ydı. (Stephanus.Byzantium. Ethnika, Mariandynia)
  • Mariandynia günümüzde Türkiye’nin Karadeniz bölgesidir. Bithynia’nın doğusunda ve Paphlagonia’nın batısında bulunur. Mariandynia’nın sınırları, günümüzde Zonguldak, Bartın ve Düzce gibi illerin bulunduğu alanlara denk gelir. Karadeniz’de Herakleia Pontike (Karadeniz Ereğlisi) ve Sinope (Sinop) gibi koloniler de Megaralılar tarafından kurulmuştur.
Megara ve Thabaililerin, Herakleia'dan getirdikleri Kieros ismi

Kentte bulunan çok sayıdaki yazıt üzerinde çalışmalar yapan araştırmacı yazar Michael Jones, MS. 2.yüzyılın sonları ve MS. 3.yüzyıla ait bazı onursal yazıtlardan elde ettiği verilere göre (1987), şehrin kuruluşunda rol oynayan Megara ve Thabaililerin, Herakleia'dan getirdikleri Kieros ismini öncelikle buraya vermiş olduklarını öne sürer.

Hanell tarafından "Herakleia Pontike’yi kuran kolonistler, synoikismos ile Prusias’ı kurmuş ve buraya Kıta Yunanistan’dan Megara gelenek ve göreneklerini de taşımışlardır." bilgisi aktarılmaktadır.

Karyandalı Skylax ise Hypios Nehri’nin Mariandynia ile Bithynia Bölgeleri arasında bir sınır oluşturduğunu belirtir. Hypios - Hypium

MÖ. 685 - 667 / Byzantion’un (İstanbul) Kuruluşu

Megaralı kolonistler, Marmara Denizi’nin batı kıyısında, Boğaz’ın en dar noktasında Byzantion adlı bir koloni kurdular.

  • MÖ. 7.yüzyıl Arkaik Dönemde büyük yontu üretimleri ve vazo süslemeleri başladı.
  • MÖ. 6.yüzyıl: İlk kamu yapıları, kent planlama yapıldı.
  • Şiirleriye Saphoo, Anakron.
  • Drama sanatının başlangıç evresi.

 

MÖ. 3000

Hellen (Yunan) Uygarlığı

Hellen uygarlığının temelleri, Ege Denizi çevresindeki erken medeniyetler tarafından atılmıştır. Hellen (Yunan) Uygarlığı Anadolu'da özellikle Ege'de ve belirli ölçüde güney kıyısında MÖ.1000 tarihinden sonra İon yayılışı biçiminde önce Karadeniz kıyılarında, Hellenistik dönemde ise tüm yarımadada genişlemiştir. (Ekrem Akurgal)


MÖ. 776

İlk Olimpiyat Oyunları

Antik Yunan’da ilk Olimpiyat Oyunları (MÖ. 776) yapılmış ve başlangıç noktası olarak kabul edilmişti. Oyunlar, Zeus onuruna Peloponez Yarımadası’ndaki Olimpiya bölgesindeki kutsal alanlarda düzenlenmiştir ve Yunan takviminde önemli bir dönüm noktasıdır. Oyunlar, Antik Yunan dünyasındaki şehir-devletler (polis) arasında barışı teşvik eden bir etkinlikti. Yarışmalar sırasında savaşlar durdurulur ve Olimpik Barış (Ekecheiria) ilan edilirdi. Antik Olimpiyat Oyunları, MS. 393 yılında Roma İmparatoru I. Theodosius tarafından pagan inançlarla ilişkisi nedeniyle yasaklanmıştır.


MÖ. 6.yüzyıl

İlk Tiyatro Yapısı

Dünyanın bilinen ilk tiyatro yapısı, antik Yunan’da, MÖ 6. yüzyılda (MÖ. 600 - MÖ. 501 arası) inşa edilen Dionysos Tiyatrosu olarak kabul edilir. Bu tiyatro, Atina’daki Akropolis’in güney yamacında yer alır ve antik Yunan dünyasında tiyatronun doğuşuyla yakından ilişkilidir.


 

MÖ. 546

Pers Hakimiyeti - Pers Savaşları (MÖ 490 - 479)

MÖ. 546 yılında, Anadolu’nun büyük bir kısmı gibi Prusias ad Hypium bölgesi de Pers İmparatorluğu’nun egemenliğine girdi. Pers hakimiyeti süresince şehir, yerel yönetimle idare edildi ve önemli ticaret yolları üzerinde bulunduğu için stratejik bir öneme sahipti.

  • 5.yüzyıl, Klasik Dönem.
  • Dor düzeni tapınaklar ve kent surları yapıldı.
  • Yunanlıların Pers filosuna karşı önemli deniz zaferlerini kazandıkları yıl. Tragedya yazarı Euripides'in doğumu. Diğer önemli oyun yazarı Aeschylus'un da M.Ö. 480'de Salamis'te savaştığını biliyoruz.

 

MÖ. 4.yüzyıl

Helenistik Dönem (MÖ. 323 - 30) / Makedon Hakimiyeti ve Bithynia Krallığı’nın Kuruluşu

Hellen uygarlığının altın çağı olarak kabul edilen Klasik Dönem (MÖ 500 - 323) dir. MÖ. 334 yılında, Büyük İskender’in Anadolu’yu fethetmesiyle şehir Makedon etkisi altına girdi.

  • Helenistik dönem. Büyük İskender. Dekoratif heybetli yontular. Filozof okulları. Stoacılar. Epikürcüler. Doğa bilimleri.

Büyük İskender’in ölümünden sonra Anadolu’da birçok yerel krallık ortaya çıktı. Bunlardan biri de Bithynia Krallığıydı.


MÖ. 323

Büyük İskender’in ölümü

İskender’in ölümünden sonra imparatorluğu, Ptolemaios (Mısır), Seleukos (Asya) ve Antigonid (Makedonya) krallıkları olarak bölündü.


 

MÖ 298 - 279 ?

Bithynia Krallığının Hakimiyeti

MÖ. 297 yılında, Bithynia Kralı I. Zipoites tarafından şehir ele geçirildi ve Bithynia Krallığı’nın sınırları içine katıldı.

Bithynia Kralları

* Zipoetes I, M.Ö. 298-279 ?.

  • Buluntu sikke yok.

* M.Ö. Zipoetes I'in oğlu Nikomedes I. MÖ. 279 ?-255 ?.

* Ziaëlas, Nicomedes I'in oğlu, MÖ.. 255 ?-235 ?.

* Prusias I, Ziaëlas'ın oğlu, MÖ. 238 ? - 183.

* Prusias II, Prusias I'in oğlu, MÖ. 183 ? -149.

* Nicomedes II (Epiphanes), Prusias II'ın oğlu, MÖ. 149-120?


MÖ. 279

Bithynia Krallığı ve Kieros

Bithynia Krallığı, MÖ 297-MÖ 74 yılları arasında Kuzeybatı Anadolu’da (bugünkü İzmit, Bursa, Bolu ve Düzce çevresi) hüküm sürmüş bir krallıktır. Helenistik dönemin önemli krallıklarından biri olan Bithynia, bağımsızlık, genişleme ve Roma ile ilişkiler açısından dikkat çeken dönüm noktalarına sahiptir.

  • Zipoites, Bithynia’nın ilk kralıdır. Helenistik dünyada meşruiyetini göstermek için “kral” unvanını alan ilk hükümdar oldu.

Herakleialı Memnon tarafından, MÖ. 279 yılında Prusias’ın, önceki ismi olan "Kieros" adıyla, Herakleia’ya bağlı bir koloni kenti olduğu bilgisi aktarılmaktadır. Kieros, Prusias ad Hypium’un antik dönemde bilinen ilk adıdır.

Memnon’un verdiği bilgilere göre, Kieros, Herakleia Pontika’ya (Karadeniz Ereğli) bağlı bir koloni kentiydi. Bu, Herakleia’nın, çevresindeki bölgelere yerleşimciler göndererek bölgesel etkisini artırmaya çalıştığını gösterir.

Bu isim, muhtemelen bölgenin doğal özelliklerine ya da yerel bir figüre atfen verilmiştir. Ancak bu adın etimolojik kökeni üzerine antik kaynaklarda net bilgi bulunmamaktadır.


  • MÖ 279 yılı, bölgede büyük siyasi hareketliliğin yaşandığı bir döneme denk gelir. Aynı zamanda Keltlerin (Galatlar) Anadolu’ya girdiği ve bölgedeki güç dengelerini etkilediği bir dönemdir.

  • Bu dönemde Herakleia Pontika’nın siyasi gücü zayıflamış, kolonileri üzerindeki kontrolü azalırken Bithynia gibi yerel güçler öne çıkmıştır.

  • Aynı tarihlerde Orta Anadolu'da Frigler bölgedeki yerel halklar arasında varlığını sürdürmüş ve Hellenistik dünyadan etkilenmişlerdir.


MÖ. 3. Yüzyıl – MÖ. 1. Yüzyıl

Prusias ad Hypium Kenti'ne İsim Verilmesi

Bithynia’nın Altın Çağı MÖ. 2. yüzyılda, Bithynia Kralı I. Prusias veya II. Prusias döneminde şehre “Prusias” adı verilmiştir. Hypium ismi, şehrin bulunduğu Hypios Nehri’nden gelmektedir. Böylece şehir, Prusias ad Hypium (Hypium üzerindeki Prusias) olarak anılmaya başlandı. Bu dönemde şehir, Bithynia Krallığı’nın önemli kültürel ve ticari merkezlerinden biri haline geldi.


Pliny tarafından "Prusias ad Hypium" Antik Kenti, Hypios ismini taşıyan Melen Nehri kenarındaki korunaklı bir tepenin güney yamacında kurulmuştur" bilgisi aktarılmaktadır. "Bunun daha önce bahsedilen Cios kentinin başka bir adı olduğu öne sürüldü; ancak büyük bir olasılıkla bunların farklı yerler olduğu ve buranın başlangıçta Cierus olarak adlandırıldığı ve Heraklea topraklarına ait olduğu, ancak buraya kendi adını veren Kral Prusias tarafından fethedildiği muhtemeldir. Diğer Prusa'nın kuzeybatısında bulunuyordu.” (The Natural History of Pliny, Vol. 1 (of 6) the Elder Pliny)


MÖ. 228–182

Bitinya Krallığı, I. Prusias’ın (MÖ 228–182) hükümdarlığı
  • Bithynia, MÖ 2. yüzyıldan itibaren Roma’nın bölgedeki gücünün farkına vararak Roma ile yakın ilişkiler kurmaya başladı.

  • Roma’nın Anadolu’daki etkisinin artışıyla birlikte siyasi bağımsızlığını kaybetmiştir. Kuruluşu, genişlemesi ve Roma’ya bağlanmasıyla, Bithynia Krallığı, Anadolu’nun siyasi tarihinin önemli bir parçasıdır. Özellikle Nikomedia gibi şehirler, Bithynia’nın tarihindeki kalıcı miraslardan biridir.


I.Prusias, Bithynia’nın ilk büyük kralı olarak bilinir. Bölgesel dengeleri iyi yönetmiş, Roma ve diğer Helenistik krallıklarla uyumlu ilişkiler kurmuştur. Bitinya Krallığı, I. Prusias’ın (MÖ 228–182) hükümdarlığı döneminde en geniş sınırlarına ulaşmıştır. I.Prusias’ın MÖ. 182 yılında ölümü üzerine, krallığın yönetimi oğlu II. Prusias’a geçti. II. Prusias, MÖ 182–149 yılları arasında tahtta kalarak krallığın idaresini üstlendi. Bu dönemde Bitinya, bölgesel güç dengelerinde önemli bir rol oynadı ve hanedanlık, siyasi varlığını sürdürdü.


MÖ. 187

Makedonya Kralı Philip'in ölümünden sonra oğlu Perseus

Romalılara karşı savaş açan ve daha sonra Antiochus'a karşı Romalılara yardım eden Makedonya Kralı Philip'in ölümünden sonra oğlu Perseus (MÖ. 179-168), savaşa hazırlanan muazzam bir güçle Makedonya'da isyan etti. Çünkü Trakya kralı ve İlirya kralı Cotyn'in Gentians adında yardımcıları vardı. Asya kralı Eumenes, Kapadokya'nın Ariarathes'i, Suriye'nin Antiochus'u, Mısır'ın Ptolemy'si ve Numidia'nın Masinissa'sı Romalılara yardım ediyordu. Ancak Bithynia'lı I.Prusias, Perseus'un kız kardeşini karısı olarak almasına rağmen, her ikisine de adil davrandı. (Eutropius, Roma Tarihinin Özeti)

Bithynia Kralı I. Prusias (MÖ 228–182), siyasi ve diplomatik stratejilerle krallığını güçlendiren bir hükümdar olarak tanınır. Bu stratejilerden biri de Makedonya Krallığı ile ittifak oluşturmak amacıyla yapılan evliliğidir. Makedonya Krallığı, Hellenistik dönemde Ege ve Balkanlar’da önemli bir güç merkeziydi. Bu evlilik, Bithynia’nın bölgesel dengelerde daha güçlü bir konuma gelmesini hedefliyordu.


MÖ. 186

Bacchus Tapınma Törenleri Yasaklandı

MÖ. 186’da Bacchus Tapınma Törenleri Yasaklandı ve yasal düzenlemeler yapıldı. MÖ. 186 yılında, Roma’da yeni kabul edilen Bacchus kültüne yönelik tutkulu tapınma törenleri sırasında binlerce Romalı yakalanmış ve bu durum kamu düzeni ile ahlaki değerler açısından ciddi bir tehdit olarak görülmüştür.


MÖ. 184 - 183

Bithynia kralı I.Prusias

Memnon'un aktardığına göre Pergamon Krallığı’nın önemli hükümdarlarından II. Eumenes’e karşı yaptığı savaşta umduğunu bulamayan Bithynia kralı I.Prusias, MÖ. 184/183 yılından itibaren yayılmacı politikasını krallığının kuzeydoğu istikametinde uygulamış; bu politika doğrultusunda Herekleia Pontike’ye saldırı düzenlemiştir.

II. Eumenes, Roma Cumhuriyeti ile güçlü ilişkiler kurarak Pergamon’un güvenliğini sağlamış ve Roma’nın bölgedeki etkisinden faydalanmıştır.


MÖ. 182

I.Prusias’ın MÖ. 182 yılında ölümü

Yine Memnon'a göre, I. Prusias ayağına aldığı bir darbeyle topal kalmış ve bu lakapla (ὁ χωλός = topal) anılarak kısa bir süre sonra MÖ. 182 yılında ölmüştür.

Lakabı ve ölümüne ilişkin bu detay, antik yazarların liderlerin fiziksel özelliklerini ve zayıflıklarını nasıl vurguladığını da göstermektedir.


MÖ. 182 – 149

II. Prusias Kral Oldu (MÖ. 182 – 149)

Kral I.Prusias (Prusias “Güneş” veya “Yaşlı”) Ölümü. I.Prusias, Roma’dan kaçan Kartacalı ünlü general Hannibal’i (MÖ 247 - MÖ 183) koruma altına aldı. Hannibal, İkinci Pön Savaşı’nda Kartaca’nın Roma’ya karşı verdiği mücadelenin ana figürüdür. Hannibal, Bithynia’da sürgünde yaşarken Roma’nın baskısıyla Prusias’ın ihanetine uğrayarak intihar etti. I.Prusias öldü ve yerine oğlu Prusias II geçti.

Prusias II tahta geçti ve babasının politikalarını devam ettirdi. Ancak o, babasına göre daha saldırgan ve ihtiraslı bir politika izledi.


MÖ. 167

II.Prusias da oğlu Nicomedes'i senatus'a teslim etti.

Zafer kazanan Makedonya Kralı Philip'in oğlu Perseus, törenle kutlama yaptı. Törene birçok davetli katıldı. Bunların ara­sında Asia kralları Attalus ve Eumenes, Bithynia kralı Prusias da vardı. Krallar büyük bir saygıyla karşılandılar ve getirmiş oldukları hediyeleri senatus'un izniyle Capi­tolium'a koydular. Prusias da oğlu Nicomedes'i senatus'a teslim etti. (Eutropius, Roma Tarihinin Özeti)

Tahta çıkan Nikomedes II, Roma’ya bağlı bir kral olarak hükümdarlık yaptı ve Pergamon Krallığı ile iyi ilişkiler kurdu. Roma’nın desteği sayesinde bölgedeki diğer güçlere karşı avantaj sağladı.


MÖ. 146

Roma ve Megara:

Roma, Yunan şehirlerinden biri olan Megara’yı da himaye altına almıştır. Bu tarihten sonra Megara, Roma İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur.


MÖ.127

Nikomedes III

Nikomedes II’nin ölümünden sonra yerine MÖ.127'de oğlu Nikomedes III Euergetes geçti. Nikomedes III, babasının izinden giderek Roma ile müttefikliğini sürdürdü. Ancak, bu dönemde Pontus Kralı VI. Mithridates Anadolu’da hızla güç kazanmaya başladı.

Nikomedes III, Mithridates ile birkaç kez savaşa girdi. MÖ.101'de Nikomedes III, Mithridates’e karşı Roma’dan destek istedi. Roma, Anadolu’daki çıkarlarını korumak amacıyla Nikomedes III’ü destekledi. Nikomedes, Roma’nın yardımıyla Mithridates’i yenerek krallığını korudu.


MÖ. 88

Nikomedes IV

MÖ.88'de Roma’nın desteğiyle Nikomedes IV, tahtını geri aldı. Ancak bu durum Mithridates Savaşlarının (Mithridatik Savaşlar) başlamasına yol açtı.


 

MÖ. 74

PRUSIAS ad HYPIUM EYALETİ / Roma Egemenliği

Bithynia Kralı IV. Nikomedes, varisi olmadığı için vasiyet yoluyla krallığını Roma’ya bıraktı. Böylece Bithynia, Roma Cumhuriyeti’nin bir eyaleti haline geldi. Prusias ad Hypium da bu eyaletin bir parçası oldu ve Roma idaresi altında gelişmeye devam etti.

Prusias ad Hypium kenti Roma'ya bağışlandı. Nikomedes IV, ölmeden önce krallığını Roma’ya vasiyet etti. Roma, bu vasiyeti kabul ederek Bithynia’yı doğrudan bir Roma eyaleti haline getirdi. Bithynia’nın Roma’ya katılması, Roma’nın Anadolu’daki hâkimiyetini pekiştiren önemli bir olaydır. Aynı yıl Roma, Mithridates VI’ya karşı savaş açtı ve bu savaş, Anadolu’nun Roma tarafından tamamen ele geçirilmesiyle sonuçlandı. Pergamon’un Roma’ya vasiyet edilmesiyle kurulan Asia Eyaletİ, Roma’nın en zengin eyaletlerinden biri oldu. Güney Anadolu’da kurulan Cilicia Eyaletİ, korsanlara karşı mücadelede stratejik öneme sahipti. Roma, Anadolu’da siyasi ve ekonomik düzeni yeniden organize ederek yollar, limanlar ve ticaret ağları inşa etti. Anadolu, Roma İmparatorluğu’nun en önemli ticaret ve tarım bölgelerinden biri haline geldi. Özellikle Ephesus, Pergamon ve Smyrna gibi şehirler, Roma döneminde büyük zenginlik kazandı.


MÖ. 1.yüzyıl - MS.1. 2. 3. 4.yüzyıllar

Caesar, Augustus, Trajan, Hadrian, Diokletian, Konstantin, I.Thodosius Dönemleri

Yüzyılın başında, denizaşırı büyük bölgeler Roma'nın eyaletleri haline gelir.

CAESAR'ın Galya'yı zaptetmesiyle Batı Avrupa imparatorluğa bağlanır.

AUGUSTUS ve ondan sonra gelenler sınırları Fırat'a kadar büyütür.

TRAJAN (98 - 117) yönetiminde Roma en geniş sınırlarına ulaşır.

HADRIAN'dan sonra örgütlenme sağlamlaşır.

DIOKLETIAN ise 293 yılında, krallık reformu yaparak merkezi yönetimde ayırma işlemi yapar.

330 yılında KONSTANTIN İstanbul'u doğunun başkenti ilan eder.

395'te I.THODOSIUS ölür ve Roma ikiye ayrılır.

Roma İmparatorluğu döneminde Megara, ticari ve kültürel önemini kaybetmiş, sıradan bir Roma kenti haline gelmiştir. Bununla birlikte, Roma’nın Yunan kültürüne duyduğu hayranlık nedeniyle Megara gibi şehirlerin kültürel mirası korunmuştur.


MÖ. 44

Caesar MÖ. 44 yılında öldürülür.


MÖ.23

Monarşi

Augustus yönetiminde MÖ.23 yılında devlet monarşiye geçer.


 

MS. 74

Roma İmparatoru Vespasian

MS. 74 yılında Roma İmparatoru Vespasian, Bithynia bölgesini tamamen Roma’ya bağlayarak eyalet statüsüne getirdi. Böylece bölgedeki şehirler Roma valileri tarafından yönetilmeye başladı.


MS 1. Yüzyıl – MS 3. Yüzyıl

Roma İmparatorluğu Dönemi
  • Roma İmparatorluğu döneminde şehir, mimari ve kültürel olarak gelişti. Tiyatro, hamam, su kemerleri gibi yapılar inşa edildi.
  • Domitian dönemi (MS 81-96)’nde şehirde önemli imar faaliyetleri yapıldı.
  • Roma döneminde şehir, stratejik konumu ve tarımsal zenginliği sayesinde refah düzeyi yüksek bir yerleşim yeriydi.


81 - 96

İmparator Domitian Dönemi Sikkeleri

EYALET SİKKESİ : MS. 81-96 yıllarında İmparator Domitian Dönemi Prusias ad Hypium bronz sikkesinde Domitian ve “Kurucu Prusiaslılar” yazısı ile Herakles kabartmaları yer alır.

Roma Eyaleti olan Prusias ad Hypium:

Roma İmparatorluğu Domitian (MS 81-96) tam adıyla Titus Flavius Domitianus döneminde Prusias ad Hypium şehri bir Roma kolonisi haline gelmişti ve bağımsız bir krallık değildi. Dolayısıyla bu dönemde şehri yöneten bir kral yoktu. Roma İmparatorluğu’nun doğrudan egemenliği altındaki Bithynia bölgesi, Roma’nın eyalet sistemine dahil edilmişti ve Roma valileri tarafından yönetiliyordu. MS 74 yılında Roma İmparatoru Vespasian, Bithynia bölgesini tamamen Roma’ya bağlayarak eyalet statüsüne getirdi. Böylece bölgedeki şehirler Roma valileri tarafından yönetilmeye başladı.


2.yüzyıl

Roma kent yapıları
  • Etrüsk ve Yunan örneklerini izleyen Roma, 2.yüzyıldan sonra kendine özgü yapı tipleri geliştirir.
  • Podyum tapınaklar, bazilikalar, hamamlar, tiyatrolar egemen yapı grupları olarak Roma kentlerinin galerilerle çevrili meydanlarında (fora) konumlanır.
  • Taş mozaik kolossal plastik üretimleri başlar. Yeni Eflatun felsefesi, Hıristiyan edebiyatı gelişir.
  • TYKHE Heykelinin yapılışı. 1931 yılında Konuralp'te ortaya çıkarılan heykel.

Prusias ad Hypium - TYKHE - 2.yüzyıl (İstanbul Arkeoloji Müzesi)
Prusias ad Hypium - TYKHE - 2.yüzyıl (İstanbul Arkeoloji Müzesi)

212

Augustus ve Roma İnsan Hakları

212 yılında bütün özgür yurttaşlara Roma İnsan Hakları tanınır.


253 - 268

İmparator Gallienus Dönemi

EYALET SİKKESİ : MS. 253 - 268 yıllarında İmparator Gallienus Dönemi Prusias ad Hypium bronz eyalet sikkesi Prusias ad Hypium şehrinin mimarisi, Gallienus dönemi propagandası ve bölgenin kültürel yapısını yansıtan nadir örneklerden biridir.


 

4. Yüzyıl – 13. Yüzyıl

Bizans Dönemi

Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla birlikte Prusias ad Hypium, Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu topraklarında kaldı.

  • Erken Bizans dönemi boyunca şehirde kiliseler inşa edildi ve Hristiyanlık yayıldı.
  • MS 8.-9. yüzyıllarda Arap akınlarından zarar görse de şehir varlığını korudu.

330

Konstantinopolis

Roma İmparatoru I. Konstantin, Roma İmparatorluğu’nun başkentini Byzantion’a taşıyarak şehrin adını Konstantinopolis yapmıştır. Bu olay, Bizans İmparatorluğu’nun başlangıcı olarak kabul edilir. Konstantinopolis, hem Doğu hem Batı dünyasını birleştiren bir köprü haline gelmiştir. Byzantion’un Megaralılar tarafından kurulması, Bizans İmparatorluğu’nun tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bizans İmparatorluğu, Roma’nın devamı olarak kabul edilse de, Yunan kültürü ve Megaralıların kurduğu şehir üzerine inşa edilmiştir.


395

Batı ve Doğu Roma İmparatorluğu

I.Thodosius'un ölümünden sonra (395) imparatorluk ikiye ayrılır. 5.yüzyılda ise kavim göçleri sırasında Batı Roma İmparatorluğu çöker.


4.yüzyıl

Piskoposluk listesine giren Prusias ad Hypium

MS. 4.yüzyılda Piskoposluk listesine giren Prusias ad Hypium (Konuralp), 325'deki Nikaia (İznik), 451'de Khalkedon (Kadıköy) konsillerinde temsil edilmiştir. 


I. Theodosius (M.S. 379–395) Roma İmparatorluğu’nu resmen Doğu ve Batı olarak ikiye ayıran imparatordur. Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden sonra Prusias ad Hypium (Konuralp), Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) egemenliği altına girdi. Bu dönemde şehir, ticari ve stratejik konumu nedeniyle önemini korudu. Prusias ad Hypium, İstanbul (Konstantinopolis) ile Anadolu’nun batısındaki diğer şehirleri birbirine bağlayan önemli yolların üzerinde bulunuyordu. Bölgede tarım, ticaret ve zanaat gelişmişti. Özellikle nehir yollarının yakınında yer alması nedeniyle bölgeden deniz ticaretine ürün gönderiliyordu.

Bizans döneminde Hristiyanlık, bölgedeki hakim din haline geldi. Prusias ad Hypium’da erken dönem Hristiyan toplulukları oluştu ve şehirde kiliseler inşa edildi. Dini bir merkez haline geldi. Şehirde bir piskoposluk kuruldu ve bölgedeki Hristiyan toplulukların yönetimi bu piskoposluk aracılığıyla sağlandı. Bizans döneminde Prusias ad Hypium, sık sık kuzeyden gelen barbar akınlarına karşı savunulmak zorunda kaldı. Şehir, bu tehditlere karşı surlarla güçlendirilmiştir. 5. ve 6.yüzyıllarda Prusias ad Hypium, Bizans’ın kuzey sınırlarını tehdit eden Hunlar ve Slavlar tarafından saldırıya uğradı. Bu saldırılara rağmen şehir ayakta kalmayı başarmıştır.


527 - 565

İmparator Justinianus dönemi

İmparator Justinianus dönemi, Bizans’ın altın çağı olarak kabul edilir. Bu dönemde Ayasofya inşa edilmiştir ve Roma hukukunu derlemiştir. (Corpus Juris Civilis)


 

11.12. ve 13.yüzyıl

Anadolu’ya yerleşen Selçuklular

11. yüzyılda Anadolu’ya yerleşen Selçuklular, Batı Karadeniz bölgesine kadar ilerledi. Ancak bölge, daha çok yerel beyliklerin etkisinde kaldı. Selçuklular, Anadolu’daki fethettikleri yerlerde cami, medrese, han gibi yapılar inşa ederek kendi kültürlerini ve İslamiyet’i yaymaya çalıştı. Ancak Prusias ad Hypium’da bu döneme ait belirgin Selçuklu yapılarından söz edilmemektedir.

11-13. yüzyıllarda Selçuklular Prusias ad Hypium çevresinde Bizans ile mücadele etmiş, ancak bu bölge Osmanlı’nın kurulmasıyla birlikte tam anlamıyla Türk hakimiyetine girmiştir. Selçuklu dönemi bu bölgede daha çok siyasi çatışmalarla geçmiştir.

​ 1204’teki IV. Haçlı Seferi sonrasında Bizans’ın zayıflamasıyla, bölgedeki Türk beylikleri güç kazandı. Prusias ad Hypium çevresi de bu süreçte Türklerin etkisine daha açık hale geldi.


 

1323

Konuralp Gazi ve Osmanlı Dönemi

Bizans döneminin sona ermesi ve Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilmesiyle birlikte Prusias ad Hypium, Osmanlı topraklarına katıldı.

Osmanlı döneminde bölge Üskübü adını almıştır. Osmanlı akıncılarından Konur Alp Bey, bölgenin fethinde önemli bir rol oynamış ve şehir onun adıyla anılmaya başlamıştır.

Prusias ad Hypium, Bizans yönetimindeyken 1323 yılında, Konur Alp Gazi tarafından fethedilmiştir. 1323'de Osman Gazi (d.1258)'nin ve oğlu Orhan Gazi'nin alplerinden Konur Alp Gazi tarafından fethedilen kent, Üskübü adıyla anılmaya başlanmış ve kayıtlara geçmiştir.

Osmanlı döneminde şehir, önce bir kasaba olarak idare edildi.


1453

İstanbul'un fethi

Bizans İmparatorluğu, 1453 yılında Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethedilmesiyle sona ermiştir. XI. Konstantinos Palaiologos (1449–1453), Bizans İmparatorluğu’nun son imparatorudur. 29 Mayıs 1453’te Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet’e karşı şehri savunmuş ve fetihle birlikte hayatını kaybetmiştir.


16.yüzyıl

KONRAPA

Konrapa 16.yüzyılda Osmanlı idari yapısı içinde Anadolu Eyaleti veya Beylerbeyliğine bağlı bir sancak

(liva) merkezi olan Bolu’nun on altı nahiyesinden biridir. Henüz tarihi kaynaklar itibarıyla kesin ve açık bir şekilde ispatlanamasa da, nahiyenin adının burada türbesi bulunan ve yörenin fethini gerçekleştiren Konur Alp’ten geldiği açıktır.


18. ve 19.yüzyıllar

Üskübü

Üskübü adı, 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı belgelerinde sıkça geçmektedir. Osmanlı döneminde Konuralp, “Üskübü Pazarı” olarak da anılmış ve bölgenin önemli bir ticaret merkezi haline geldiği bilinmektedir.


 

1931

Tykhe Heykelinin Konuralp'te tesadüf bir tarım faaliyeti sırasında günyüzüne çıkması.

1960lar

KONURALP

Cumhuriyet’in ilanından sonra, özellikle 20. yüzyılın ortalarına doğru, tarihi geçmişine vurgu yapmak amacıyla şehre Osmanlı’nın fetihlerinde önemli bir rol oynayan Türk komutan Konur Alp’in adı verilmiştir. Böylece Üskübü adı terk edilmiş ve yerini Konuralp adı almıştır.


Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, bölgenin adı 1960’larda Konuralp olarak değiştirilmiştir. Bu isim, Osmanlı’nın kuruluş döneminde önemli bir figür olan Konur Alp Bey'e atıfta bulunmaktadır. Konur Alp, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi’nin silah arkadaşlarından biridir ve Batı Karadeniz Bölgesi'nin fethinde önemli rol oynamıştır. Bu isim değişikliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihî ve kültürel mirasını yaşatma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir.


1976

Konuralp Merkez Cami.

Fotoğraf: Mimar Hüsrev TAYLA


1976, Konuralp Merkez Cami
1976, Konuralp Merkez Cami

 

2010

Konuralp / Mahalle

2010’lu yıllarda ise belediye statüsünün kaldırılmasıyla birlikte, Düzce Merkez ilçesine bağlı bir mahalle haline geldi.


Konuralp Meydan, 2024
Konuralp Meydan, 2024

2019

Arkeolojik Kazılar

2019 yılında, Düzce Belediyesi öncülüğünde, Konuralp'te arkeolojik kazılara başlandı.

​ 19.yüzyıldan itibaren bölgeye gelen seyyahlar ve araştırmacılar, Prusias ad Hypium’un kalıntılarına dair çeşitli notlar tutmuşlardır. Ancak sistematik arkeolojik kazılar, 20.yüzyılın sonlarına doğru başlamıştır. Düzce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Konuralp Müzesi işbirliğiyle yürütülen kazılar, kentin farklı dönemlerine ışık tutan önemli buluntular ortaya çıkarmıştır.

Konuralp Pirinci
  • Coğrafi işaretli ürünü Konuralp Pirinci. Pirinç 2019 yılında tescillendi.


2021

Yufkalı Konuralp Pilavı
  • Coğrafi işaretli ürünü Yufkalı Konuralp Pilavı. Pilav 2021 yılında tescillendi.


Konuralp Antik Tiyatro, 2024
Konuralp Antik Tiyatro, 2024

2024, Aralık

Konuralp'te arkeolojik kazılarda "thyrsus" bulundu.


Konuralp-thyrsus - 2024
Konuralp-thyrsos, 2024. Aralık

2025

Günümüz

Günümüzde Düzce’nin Konuralp bölgesinde Prusias ad Hypium antik kentinin kalıntıları görülebilmektedir. Özellikle şehrin antik tiyatrosu, Roma Köprüsü, surları ve su kemerleri, hamam kalıntıları, taban mozaikleri, Tykhe Heykeli (İstanbul Arkeoloji Müzesi), geleneksel Türk evleri günümüze kadar ulaşmıştır. Bu kültür varlıkları, Prusias ad Hypium’un Yunan Kolonileri, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde önemli bir yerleşim yeri olduğunun kanıtıdır.


Arkeolojik kazılar ve restorasyon süreci devam etmektedir.


Yazan: Zerrin Avan



 


Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
  • Twitter
  • Instagram
  • Facebook
  • Pinterest
bottom of page